8 Kasım 2015 Pazar

İman ve İslam’ın Niteliği

       İman, lügat manası bakımından, bir şeye inanmak ve bir şeyi doğrulamak demektir. "Bu iş böyledir, şöyledir" diye hüküm vermektir.
      Din teriminde ise, Yüce Allah'ın dinini kalp ile kabul edip Rasûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem'in bildirdiği şeyleri kesin olarak kalb ile doğrulamaktır.
      İmanın aslı bu olmakla beraber bir engel hal bulunmadığı takdirde
kalp ile kabul edilip inanılan bu hükümleri dil ile söylemek ve şahadette bulunmak lazımdır. Çünkü inanılması gereken şeyleri kalp ile benimseyip kabul eden kimse, bunları dili ile söylemezse, onun iman durumu insanlar tarafından bilinmez, onun Müslüman olduğuna hükmedilmez.
      Kalp ile doğrulamak, dil ile söyleyip ikrar etmekle meydana gelen imanla beraber namaz kılmak ve oruç tutmak gibi ameller de gereklidir. Çünkü biz, bu görevleri yapmakla sorumluyuz. Bu görevleri yapmak imana kuvvet verir, imanın kalpteki nurunu çoğaltır. İnsanı azaptan kurtarır. Yüce Allah'ın ihsan ve ikramlarına kavuşturur.
        "İslam" sözüne gelince; Lügat manası bakımından İslam, teslim olmak, boyun eğmek ve itaat etmektir. Din teriminde ise, Yüce Allah'a ve O'nun peygamberine itaat etmek, Peygamber Efendimiz‘in din adına bildirmiş olduğu şeyleri kalp ile kabul edip dil ile söylemek ve onları güzel görmektir. İslam aynı zamanda din manasına gelir.
        Gerçek din ile İslam arasında esasta bir fark yoktur. Her gerçek din İslam’dır. Her İslam da gerçek bir dindir; Buna Müslümanlık da denir.
         Allah Teala'nın dinine sadece "din" denildiği gibi, millet şeriat, İslam ve İslam dini de denir. Bununla beraber "İslam" sözü, bazen güzel ameller manasında, bazen da İman manasında kullanılır. Şeriat sözü de, ibadetler ve insanlar arasındaki ilişkilerle ilgili olan hükümlerin tümünde kullanılır.



Büyük İslam İlmihali - 12

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder